AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, “Yıllık enflasyonun ilk çeyrekte geçen yılın aynı döneminin oluşturduğu aleyhte baz etkisi nedeniyle bir miktar daha yükselerek yüzde 12-12,5 aralığında oluşması, sonrasında ise kademeli gerileyerek yılı yüzde 10-11 aralığında bitirmesi olası duruyor.” dedi.
Ocak dönemi enflasyon gelişmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bürümcekçi, ocakta TÜFE’nin yüzde 1,35 artışla piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleştiğini belirtti.
Enflasyonun geçen yıla göre yükselmesinde, işlenmiş gıda fiyatları, kura hassas bazı gruplardaki (ev aletleri, araç satın alımı, sağlık v.b) fiyat ayarlamaları, giyim fiyatlarının mevsimsel düşüşünün sınırlı olması ve enerji grubundaki artışın etkili olduğunu ifade eden Bürümcekçi, “Ocak ayında enerji grubunda yüzde 1,11 ile geçen yılın tersine yükseliş izlendi. Mobilyadaki KDV indirimi ise bu grup fiyatlarını yüzde 6,3 aşağı çekti. Giyim fiyatları mevsimlik düşüşünün ise yüzde 6,65 ile geçen yılki düşüşten sınırlı olması da enflasyonu yukarı çekti. Böylece, yıllık TÜFE de önceki ayki yüzde 11,84 seviyesinden yüzde 12,15’e artış gösterdi.” diye konuştu.
Bürümcekçi, gıda enflasyonunun işlenmiş gıda fiyat artışına rağmen yıllık bazda gerilediğini bildirdi.
İşlenmemiş gıda yıllık enflasyonunun yüzde 6,1 seviyesinden yüzde 2,2’e gerilediğine dikkati çeken Bürümcekçi, işlenmiş gıda fiyatlarının yıllık artışının ise yüzde 16,1’e çıktığını söyledi.
Bürümcekçi, şöyle devam etti:
“Bu gruptaki artışa rağmen, gıda fiyatlarının yıllık artış hızı yüzde 9’a gerilerken, Enflasyon Raporu gıda fiyatı varsayımının altında gerçekleşti. Endeks tarihindeki ortalama yıllık artışı yüzde 10 civarında olan gıda fiyatlarının 2020 yılındaki seyri, TCMB’nin yüzde 11 olan gıda fiyat varsayımı altında yüzde 8,2 olarak öngördüğü yıl sonu enflasyon tahmininden sapma konusunda önemli belirleyicilerinden biri olacaktır.”
– “Manşet enflasyon ilk çeyrekte yüksek kalabilir”
Haluk Bürümcekçi, manşet enflasyonun yılın ilk çeyreğinde yüksek kalabileceğini belirterek gelecek dönem seyri açısından gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının görünümü, döviz kuru hareketleri ve kamu fiyat/vergi ayarlamalarının enflasyon üzerindeki risklerin yönünü belirleyeceğini söyledi.
Kısa vadede, TCMB Başkanı Murat Uysal’ın da Enflasyon Raporu sunumu sırasında belirttiği gibi enflasyonun bir süre için mevcut seviyelerde yatay seyretme hatta şubat ayında baz etkisiyle bir miktar yükselme ihtimali bulunduğunu ifade eden Bürümcekçi, şunları kaydetti:
“Buna ek olarak, son günlerdeki kur artışı ile beraber yıllık bazda kur sepeti değişiminin yüzde 10 civarına yükselmesi enflasyonu yukarı yönde etkileyen bir faktörün güçlenmeye başladığına işaret etmektedir. Buna karşılık, akaryakıtta eşel mobil sisteminin devamı ve tütün ÖTV artışının pas geçilmesi aşağı yönde etkide bulunacaktır. Son günlerdeki değer kaybının bir kur atağına dönüşmediği durumda yıllık enflasyonun ilk çeyrekte geçen yılın aynı döneminin oluşturduğu aleyhte baz etkisi nedeniyle bir miktar daha yükselerek yüzde 12-12,5 aralığında oluşması, sonrasında ise kademeli gerileyerek yılı yüzde 10-11 aralığında bitirmesi olası duruyor.”
– “Ölçülü indirim masada”
Bürümcekçi, Merkez Bankasının, son beş toplantısında 1 hafta vadeli repo faizini toplam 1275 baz puan indirimle yüzde 11,25 seviyesine çektiğini hatırlattı.
Bankanın, enflasyondaki seyrin yıl sonu tahminiyle büyük ölçüde uyumlu olduğu değerlendirmesi yaptığını belirten Bürümcekçi, bu doğrultuda politika faizinde “ölçülü” bir indirime karar verildiğini söyledi.
Bürümcekçi, Merkez Bankasının, mesaj cümlesini “Gelinen noktada, mevcut para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla uyumunu koruduğu değerlendirilmektedir.” şeklinde koruyarak enflasyon trendinde, gelecek enflasyon beklentilerinde ve risk priminde gözlenecek iyileşmeleri politika faizine kademeli olarak yansıtabileceği sinyalini verdiğini dile getirdi.
TCMB’nin son Beklenti Anketi’nde de politika faizine ilişkin 6 ay ve 12 ay sonrası beklentisinin yüzde 10,5 ve yüzde 10 ile indirimlerin daha düşük hızda da olsa devam edeceği beklentisini yansıttığını kaydeden Bürümcekçi, “Ayrıca, offshore swap para piyasasında 1 ay vadeli faizlerin yüzde 10 civarında geçmesi 19 Şubat toplantısında ölçülü bir indirimin daha masada olabileceği beklentisini güçlendiriyor.” diye konuştu.
– “Enflasyona en yüksek katkı gıdadan”
TSKB ekonomisti Şakir Turan da ocak ayında TÜFE’nin, piyasa ortalama beklentilerinin hafif üzerinde, ancak kendi beklentileri dahilinde artarken, yıllık genel enflasyonun baz etkisiyle yükselişini sürdürdüğünü belirtti.
Ana gruplara göre, genel enflasyona en yüksek katkının gıdadan gelirken, giyim ve
mobilyanın sınırlayıcı gruplar olduğunu ifade eden Turan, çekirdek enflasyon göstergelerin momentumda ılımlı bir canlanmaya işaret ettiğini söyledi.
Turan, hizmet grubunda ise diğer hizmetlerdeki fiyat ayarlamalarının etkileriyle ocakta hızlı bir artış gözlendiğini kaydetti.
Detayların, geçen yılın baz etkisi kaynaklı olarak, bazı mallarda yıllık enflasyonda yükselişin sürdüğüne işaret ederken, hizmet enflasyonundaki ılımlı seyri teyit ettiğini belirten Turan, “Şubatta döviz kurları ve uluslararası emtia fiyatlarında beklenmedik bir
gelişme yaşanmaz ise benzer bir tablo ortaya çıkacağını değerlendiriyoruz. Öte yandan, bu iki unsurdaki oynaklık aynı zamanda maliyet baskısının artmasına neden oluyor. Bununla birlikte, toplam talep koşullarının ılımlı seyri ile önümüzdeki dönemde enflasyon dinamiklerinde kademeli bir iyileşme olabileceğini öngörüyoruz. Ancak bu iyileşmenin boyutu açısından döviz kurlarının seyrinin önemini koruduğunu düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
bloomberg