Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, yazılı açıklamasında, Türk Eximbank’ın uygun maliyetli kredi ve ihracat kredi sigortası programlarıyla ihracatçının en büyük destekçilerinden biri olduğunu ifade etti.
Türk Eximbank’ın ihracatçıların işletme sermayesi ve yatırımlarına yönelik finansal ihtiyaçlarını uygun vade ve faiz imkanlarıyla karşılamaya çalıştığını belirten Pekcan, kurumun uluslararası piyasalarda son dönemde gerçekleştirdiği borçlanmalar çerçevesinde ihracatçıların Döviz kredilerini daha düşük maliyetlerle kullanabilmesine imkan tanıyacak yeni bir faiz düzenlemesi yaptığını kaydetti.
Pekcan, “Türk Eximbank, Türk lirası kredi faizlerinin ardından döviz kredilerinde de bugün itibarıyla 90 baz puana varan indirime gitti ve değişken faiz uygulamasının yanı sıra sabit faiz imkanı sağladı. Yeni düzenlemeyle kısa vadeli döviz kredilerinde 60-75 baz puan (reeskont kredisi hariç), ihracatçılara kullandırılacak işletme sermayesi ve yatırım kredilerinde ise 50-90 baz puan aralığında faiz indirimi yapıldı. Örneğin 540 gün 3 taksitli KOBİ İhracata Hazırlık Döviz Kredisi’nde oranlar libor/euribor+3’ten, libor/euribor+2,40’a düşürüldü.” değerlendirmesinde bulundu.
İhracatçıların döviz kredilerinde sabit faiz uygulanması yönündeki taleplerini değerlendirdiklerini vurgulayan Pekcan, döviz kredilerinde mevcut durumdaki değişken faiz uygulamasının yanı sıra sabit faiz alternatifi getirdiklerini bildirdi.
Türk Eximbank, 2 Ekim’de KOBİ’lere ve yüksek teknoloji ürün ihracatçılara kullandırdığı Türk lirası kredi faizlerini tek haneli rakamlara indirerek, önce yüzde 9,61’e, daha sonra 1 Kasım itibarıyla yüzde 8,79’a düşürmüştü.
Eximbank Genel Müdürü Ali Güney Bloomberg HT’ye konuya ilişkin değerlendirmesinde Türkiye’nin ihracat potansiyelini artırmayı amaçladıklarını belirterek “Bu anlamda fonlama maliyetlerimizde indirimi kredi faizlerine yansıtarak ihracatçımızın uygun maliyetli uygun koşullarda finansman imkanına kavuşmasını arzu ediyoruz. Yaptığımız indirim de bu çerçevede… Umarım ihracatçımız açısından uygun maliyetli oranlardan krediye ulaşım daha kolay olur” şeklinde yorum yaptı.
bloomberg
AA
Saudi Aramco’nun yüzde 0,5’i bireysel yatırımcılara satılacak
Dünyanın en değerli firması olması beklenen Suudi Arabistan milli petrol şirketi Aramco’nun 11 Aralık’ta yapılması planlanan ilk halka arzında (IPO) hisselerinin yüzde 0,5’i bireysel yatırımcılara sunulacak.
AA muhabirinin Saudi Aramco’nun IPO için hazırladığı rehberden derlediği bilgilere göre, Aramco’nun hisse fiyatlaması bireysel yatırımcılar için 17-28 Kasım, kurumsal yatırımcılar için ise 17 Kasım-4 Aralık’ta yapılacak.
Yatırımcıların tekliflerinin ardından Aramco’nun hisse başına nihai fiyatı 4 Aralık’ta duyurulacak ve şirketin IPO’su Suudi Arabistan Borsası Tadawul’da 11 Aralık’ta gerçekleştirilecek.
Suudi hükümeti sahip olduğu Aramco hisselerini IPO’nun ardından 12 ay satamayacak ve 6 ay boyunca piyasaya yeni Aramco hissesi arz edemeyecek.
Aramco hisselerinin Tadawul’da sadece Suudi Arabistan riyali cinsinden satışa sunulacağı belirtilirken, talebin yüksek olması durumunda yabancı yatırımcıların yeterli riyale erişiminin bulunmaması ise IPO’yu olumsuz etkileyecek nedenlerin başında geliyor.
Söz konusu rehbere göre, 2018 sonu itibarıyla net karı 111 milyar dolar olan Aramco’nun serbest nakit akışı 85,8 milyar dolar, işletme faaliyetlerinden gelen nakit akışı ise 121 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.
Aramco’nun IPO’sunun ardından şirketin piyasa değerinin 1,5-2 trilyon dolar arasında olması beklenirken, bu miktarın Apple, Microsoft, Alphabet (Google) gibi teknoloji ve ExxonMobil, BP, Royal Dutch Shell gibi enerji devlerinin piyasa değerlerini geçmesi öngörülüyor.
Öte yandan, Suudi Arabistan’ın sahalarında kalan petrol rezervleriyle ilgili bilginin de paylaşıldığı rehberde, ABD’li bağımsız danışmanlık şirketi DeGolyer & MacNaughton’ın yaptığı incelemeye göre şirketin 209,1 milyar varil petrol rezervi olduğu aktarıldı.
BP 2019 Dünya Enerji İstatistik Görünümü Raporu’na göre, söz konusu miktar ABD, Kanada, Rusya, Irak ve İran gibi petrol kaynağı zengini ülkelerin rezerv miktarlarını geçerken, sadece Venezuela’nın gerisinde kalıyor.
– Yatırımcılar için olası riskler
Aramco’nun hisselerini almayı planlayan yatırımcılar için olası risklere de yer verilen rehberde, şirketin nakit akışı ve faaliyetlerinin küresel petrol piyasasındaki arz ve talep değişiklikleriyle ham petrol fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkilenebileceği ifade edildi.
Rehberde, şirketin petrol ihracatının önemli kısmının yapıldığı Asya ekonomilerindeki gelişmelerin Aramco’ya da yansıyabileceği uyarısında bulunuldu.
Aramco’nun finansmanının hidrokarbon endüstrisine bağlı olduğu vurgulanan rehberde, iklim değişikliğiyle ilgili endişelerin gelecekte küresel petrol talebini olumsuz etkileyerek firmanın yatırım ve maliyetlerini etkileyebileceğinin altı çizildi.
“Şirketin idari ekibinin halka açık bir firmayı yönetmekte kısıtlı tecrübesi” olduğu ibaresine yer verilen rehberde, Aramco’nun yurt içi petrol satışları için Suudi Arabistan hükümetinden aldığı mali yardımın değişikliğe uğrayabileceği kaydedildi.
Orta Doğu’daki siyasi, sosyal ve silahlı çatışmaların Aramco’nun faaliyet ve finansal pozisyonunda risk oluşturabileceği belirtilen rehberde, şirketin tesislerinin geçmişte terör saldırılarının hedefi haline geldiği anımsatıldı.
Aramco’nun iki tesisine 14 Eylül’de düzenlenen saldırı sonucunda petrol üretiminde oluşan kesinti küresel petrol arzının yüzde 6’sını etkilemiş ve petrol fiyatlarında sert yükselişe neden olmuştu.
AA
Borsa günün ilk yarısında geriledi
Günün ilk yarısında düşüş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, saat 13.00 itibarıyla önceki kapanışa göre 485,60 puan azalırken, toplam işlem hacmi 3,3 milyar lira düzeyinde gerçekleşti.
İlk yarıda bankacılık endeksi yüzde 0,56, holding endeksi yüzde 0,10 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 3,71 ile madencilik, en çok gerileyen yüzde 2,99 ile ticaret oldu.
Analistler, öğleden sonra yurt içinde ve yurt dışında veri gündeminin zayıf olduğunu belirtti.
Bu hafta yoğun haber ve veri gündeminin takip edileceğini belirten analistler, çarşamba günü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye yapacağı ziyaret, ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ın Kongre’de yapacağı sunum ve ABD Başkanı Donald Trump’ın azil sürecinde kamuya açık oturumların başlayacağına dikkati çekti.
Haber akışının piyasalarda sert dalgalanmalara neden olabileceğini ifade eden analistler, BIST 100 endeksinde, 105.000 seviyesinin direnç, 102.500 ve 100.000 seviyelerinin destek konumunda olduğunu bildirdi.
AA
Akıllı telefon satışları üçüncü çeyrekte yüzde 0.8 arttı
Araştırma kuruluşu IDC, 2019 yılı 3. çeyrek akıllı telefon pazarına ilişkin rakamları duyurdu. Buna göre bu yılın üçüncü çeyreğinde dünya genelindeki akıllı telefon satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0.8’lik artışla 358.3 milyona çıktı. Bu yılın ikinci çeyreğinde göre yüzde 8.1 büyüyen pazarda, günlük ortalama akıllı telefon satış adedi de 4 milyonu buldu.
Markalar bazında pazardaki en büyük 5 oyuncunun sıralaması değişmezken, Apple ile arayı açan Çinli Huawei’i pazarın lideri Samsung’a bir adım daha yaklaştı.
IDC’nin rakamlarına göre 2019’un 3. çeyreğinde Samsung 78.2 milyon adetlik satışla yüzde 21.8, Huawei 66.6 milyon adetlik satışla yüzde 18.6 ve Apple ise 46.6 milyon adetlik satış rakamıyla toplam pazardan yüzde 13 pay aldı.
İLK 5’İN 3’Ü ÇİNLİ
2018 yılının üçüncü çeyreğinde ise pazar payları Samsung’un yüzde 20.3, Huawei’nin yüzde 14.6 ve Apple’ın ise 13.2 idi.
Bu yılın üçüncü çeyreğinde pazarda en çok telefon satan dördüncü büyük marka ise 32.7 milyon adetlik satış ve yüzde 9.1’lik pay ise bir diğer önemli Çinli marka Xiaomi oldu.
Xiaomi’nin hemen ardından yine Çinli bir marka olan Oppo, 31.2 milyon adetlik satış ve yüzde 8.7’lik pazar payı ile beşinci sırada yer aldı. Böylece en çok akıllı telefon satan ilk 5 markanın 3’ü Çinli, biri Güney Koreli ve biri de ABD’den geldi.
AKILLI TELEFON SATIŞLARINDA SON DURUM
haberturk.com
İngiltere ekonomisi 3. çeyrekte büyüyerek resesyona girmedi
İngiltere ekonomisi, 31 Ekim’deki ertelenen Brexit son tarihi öncesinde resesyona girmekten kurtuldu ve bu durum Başbakan Boris Johnson’a erken seçim öncesi destek sağladı.
İngiltere ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 0.3 büyüdü ve üst üste ikinci çeyrekte de küçülmememesinden dolayı teknik resesyona girmekten kaçındı. Ancak bu veri beklenenin altında çıktı ve ekonominin dördüncü çeyreğin başlarında fazla bir ivmesinin olmadığını gösterdi.
Bloomberg’in anketine katılan ekonomistlerin tahmin medyanına göre ekonominin Temmuz-Eylül döneminde yüzde 0.4 büyümesi bekleniyordu.
Johnson 12 Aralık’ta yapılacak erken seçimde, kendi Brexit planını onaylatmak için Parlamento’da Muhafazakar çoğunluğu sağlamaya uğraşıyor.
Eğer Johnson seçimleri kazanırsa, İngiltere yenilenen Brexit son tarihi olan 31 Ocak’ta Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılabilecek. Kaybetmesi durumunda ise, Brexit daha da ertelenebilir ve böylelikle ekonomi üzerindeki belirsizlik sürebilir ya da İngiltere 1970’lerden bu yana en sosyalist hükümetini görebilir.
Ekonominin ikinci çeyreğe göre büyümesi mevcut kırılgan tabloyu gizliyor. İngiltere ekonomisi, Brexit belirsizliği ve yavaşlayan küresel ekonomiye bağlı olarak, hem Ağustos hem Eylül ayında daraldı.
Bu durum, ekonominin yıl sonu yaklaşırken gücünü kaybetmekte olduğunu gösteriyor ve geçen haftaki toplantıda neden İngiltere Merkez Bankası’nın iki yetkilisinin faiz kararına muhalefet ederek faiz indirimine gidilmesi yönünde oy kullandığını açıklıyor. İngiltere Merkez Bankası, söz konusu çeyrekte, piyasadakine parlel olarak ekonominin yüzde 0.4 büyümesini bekliyordu.
Vakıfbank bilançosuna aracı kurum yorumu
Vakıfbank 3. çeyrekte 50.3 milyon Lira net kar açıkladı, beklenti 442.4 milyon Liraydı. Bankanın net faiz geliri 3.3 milyar TL oldu, beklenti 3.29’du, net ücret komisyon geliri de 1.1 milyar TL oldu.
Deniz Yatırım yıl sonu kar tahminini aşağı çektiklerini belirterek “Bankanın konsolide olmayan net kar rakamı 503 milyon TL ile bir önceki döneme göre %37 oranında artış kaydederken, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise %49 oranında daralırken dönemsel özsermaye karlılığı %6.7 seviyesinde gerçekleşti.
Bankanın Ocak-Eylül dönemi kar rakamı ise 1,522 milyon TL ile geçen yılın aynı dönemine göre %51 oranında daraldı. Açıklanan 3Ç19 kar rakamının 443 milyon TL seviyesindeki piyasa beklentisinin ve bizim 454 milyon TL’lik tahminlerimizin üzerinde gerçekleşirken bunun önemli ölçüde 65 milyon TL’lik serbest karşılık iptalinden kaynaklandığını düşünüyoruz.
Kendi tahminlerimiz ile kıyasladığımızda net operasyonel kar beklentimizin üzerinde gerçekleşen karşılık ve operasyonel giderler nedeni ile tahminimizin altında gerçekleşmiştir.
2019 yılı kar tahminimizi 2.5 milyar TL’ye (önceki 3.3 milyar TL) hedef fiyatımızı ise 5.04 TL’ye (önceki 5.20 TL) revize ederken TUT olan önerimizi koruyoruz. Vakıfbank’ın beklentimizin gerisinde kalan net operasyonel performansı ve 4Ç19’a dair beklentimizden biraz daha zayıf bir görünüm nedeniyle 2019 için kar tahminimizi aşağı yönlü revize ettik.” ifadelerine yer verdi.
İş Yatırım net karın 451 milyon TL’lik beklentinin üzerinde gerçekleştiğini belirterek “Vakıfbank’ın genel olarak karlılığı bu sene swap maliyetleri ve ikinci yarıda artan karşılık gelirleriyle geçtiğimiz yıllara kıyasla baskılanmış durumda. Ancak özellikle marjların sene sonunda eski gücüne kavuşmaya başladığını ve bu gücünü önümüzdeki yılın ilk altı ayında da yükselerek devam ettireceğini öngörüyoruz. 2020 yılında karşılık giderleri de bu sene kadar yüksek olmayabilir. Bu durumda 2020 karlılığının 2019 yılına göre daha iyi olacağı ortaya çıkıyor. Banka için AL tavsiyemizi koruyoruz” ifadelerine yer verdi.
Ak Yatırım ise 12 aylık hedef fiyatı ve nötr görüşlerini koruduklarını belirtti. Açıklamada “3Ç19 sonuçları ardından banka için net kâr tahminlerimizi 2019 için 2,5 milyar TL ve 2020 için 4,9 milyar TL olarak koruduk. Hisse için 12 aylık hedef fiyatımız 5,50 TL ve yatırım görüşümüz ‘Nötr’ olarak korunuyor” dendi.
Mümtaz Soysal yaşamını yitirdi
Anayasa hukuku hocalarından, eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal hayatını kaybetti. İstanbul’da 90 yaşında vefat eden Prof. Dr. Mümtaz Soysal, bir süredir Alzheimer tedavisi görüyordu. 40 yaşında vefat eden yazar eşi Sevgi Soysal’dan iki çocuğu bulunan Prof. Dr. Mümtaz Soysal’ın 13 Kasım Çarşamba günü İstanbul’da toprağa verileceği öğrenildi.
Beşiktaş’taki evinde yaşamını yitiren Mümtaz Soysal, 1961 Anayasası’nın imza sahiplerinden biri olarak biliniyordu. Anayasa ve demokrasi üzerine çok sayıda kitabı bulunan, Prof. Dr. Mümtaz Soysal, 15 Eylül 1929’da Zonguldak’ta doğdu. Galatasaray Lisesi’ni (1949), ardından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi´ni (SBF) (1953) bitirdi. Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde asistan olarak görevliyken fark dersi sınavlarını vererek Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden de mezun oldu (1954). 1956’da SBF’de asistan olarak çalışmaya başladı; 1958’de siyasal bilimler alanında doktora çalışmasını tamamladı. SBF’de Anayasa Hukuku profesörü olarak uzun yıllar ders verdi.
Temsilciler Meclisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) temsilcisi (6 Ocak 1961 – 25 Ekim 1961) olarak Anayasa Komisyonu üyeliği yaptı. 1963’te SBF’de doçent, 1969’da profesör olan Soysal, 1971 yılında aynı fakültenin dekanlığına seçildi. 12 Mart Muhtırası’ndan sonra 18 Mart 1971’de dekanlığı esnasında, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı’nca gözaltına alınıp tutuklandı. 1968’den beri okuttuğu Anayasa’ya Giriş ders kitabında komünizm propagandası yapmakla suçlandı, 6 yıl 8 ay ağır hapis, 2 ay 20 gün Kuşadası’nda emniyet gözetimi altında bulundurulmaya ve kamu haklarından ebediyen mahrumiyete mahkûm edildi. Toplam 14.5 ay Mamak Cezaevi’nde kaldı. Mamak Cezaevi’nde iken yazar Sevgi Soysal ile evlendi (Sevgi Soysal 1976 yılında öldü.)
Hukukçuluğunun yanı sıra gazete yazılarıyla da tanınan Soysal Forum, Akis, Yön, Ortam gibi dergilerde, Yeni İstanbul, Cumhuriyet, Ulus, Barış, Milliyet ve Hürriyet gazetelerinde yazarlık yaptı. Milliyet gazetesinde 1974’te “Açı” başlığıyla yayımlamaya başladığı köşe yazılarını 1991-2001 yılları arasında Hürriyet’te, 2001’den sonra da Cumhuriyet’te sürdürdü.
1962 yılında arkadaşlarıyla birlikte Sosyalist Kültür Derneği’ni kurdu. 1969-71’de Akdeniz Sosyal Bilim Araştırma Konseyi Başkanlığı, 1974-78 arasında Uluslararası Af Örgütü ikinci başkanlığı görevlerini yürüttü. 1979’da BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Uluslararası İnsan Hakları Öğretimi Ödülü’nü aldı.
15 Temmuz 1983 günü Paris yakınlarındaki Orly Havaalanı’nın THY bürosu önünde patlayan bir bombanın neden olduğu sekiz kişinin ölümüne ve altmış dolayında kişinin de yaralanmasına yol açan Orly Havalimanı saldırısı’nı gerçekleştirmekten dolayı tutuklanan ASALA mensuplarının yargılandığı davaya Türk mağdurları temsilen müdahil taraf uzman tanık olarak katıldı.
1991 seçimlerinde Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) listesinden Ankara’dan kontenjan adayı oldu ve TBMM’ye seçildi. TBMM’de Çekiç Güç,OHAL, demokratikleşme, Kıbrıs, özelleştirme gibi konularda hükümet politikalarını eleştiren Soysal, özellikle özelleştirme konusundaki yetki yasaları için Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvurularla koalisyon ortağı DYP’lilerin tepkisini çekti. Bu başvuruları sonucunda Anayasa Mahkemesi tarihinde ilk kez bir yürütmeyi durdurma kararı verdi. Anayasa Profesörü Soysal, SHP’nin hükümet ortaklığı içindeki pasif tutumuna sürekli tepki gösterdi, “vuruşarak çekilme” yaklaşımıyla Türk siyasi literatürürne geçti. Murat Karayalçın döneminde kısa bir süre için dışişleri bakanı olarak görev yaptı. Ancak bir süre sonra bakanlıktan istifa etti.
1995 yılındaki anayasa değişikliği çalışmaları esnasında özellikle DYP’li Coşkun Kırca ile tartışmalarıyla yine gündemde kaldı. Seçim yasasının Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesinde başrolü oynadı. Sonrasında CHP’ten koptu, DSP saflarına geçti. 1995 genel seçimleri’nde DSP´den Zonguldak milletvekili seçildi. Daha sonra Bülent Ecevit ve Rahşan Ecevit´le anlaşmazlığa düşerek DSP’den ayrıldı (1998). 2002’de Bağımsız Cumhuriyet Partisi’ni kurdu ve parti genel başkanı oldu. Kıbrıs’taki toplumlararası görüşmelerde anayasa danışmanlığı görevini üstlenen uzun yıllar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a danışmanlık yaptı.
Çin’in kredi büyümesi Ekim’de 2 yılın düşüğüne geriledi
Çin’in kredi büyümesi Ekim ayında beklenenden daha fazla yavaşlayarak en azından Ekim 2017’den beri en zayıf artışını kaydetti.
Çin Merkez Bankası (PBOC) tarafından Pazartesi günü açıklanan verilere göre yuan cinsinden yeni krediler 661.3 milyar yuan olarak gerçekleşerek Bloomberg anketinden çıkan 800 milyar yuanlık medyan beklentisini aştı.
Düşen tahvil satışları ve uzun resmi tatiller kredi büyümesinin yavaşlamasında etkili oldu.
Çin’de toplam finansman 618.9 milyar yuan (88 milyar dolar) oldu. Eylül ayında 2.27 trilyon yuan, 2018’in Ekim ayında ise 737.4 milyar yuan idi.
Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin medyan tahmini 950 milyar yuan seviyesindeydi.
İmalat sanayinin katma değerini yükseltmek hedefleniyor
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, imalat sanayinin katma değerini yükseltmeyi amaçladıklarını belirterek, “Son 10 yıllık periyota baktığımızda imalat sanayinin katma değerinin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) içerisinde yüzde 16,5 payı var. Biz bunu yüzde 21’e çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcıları Hasan Büyükdere ile Mehmet Fatih Kacır, “Gaziantep Sanayisinin Stratejik ve Teknolojik Dönüşümünde Üniversitelerin ve Teknoparkların Rolü” konulu toplantıda akademisyenlerle bir araya gelerek, Ar-Ge ve teknoloji alanında istişarelerde bulundu.
Kacır, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörlük Senato Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıda, Gaziantep sanayisini, teknoloji ekosistemini ve Ar-Ge yenilik ekosistemini yüksek katma değer üreten bir yapıya dönüştürmek istediklerine dikkati çekti.
Türkiye’nin 11. Kalkınma Planı olduğunu anımsatan Kacır, şunları söyledi:
“Bunun akabinde 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi belgesinde ön gördüğümüz ulusal hedeflerimiz var. Cumhuriyetin 100. yılına dair ulusal hedeflerimiz var. Ana hatlarıyla belirlemiş durumdayız. Ve bu hedeflerin odağındaki kalkınma planında, sanayi ve teknoloji stratejisinde imalat sanayinin katma değerini yükseltme hedefi var. Son 10 yıllık periyota baktığımızda imalat sanayinin katma değerinin GSYİH içerisinde yüzde 16,5 payı var. Biz bunu yüzde 21’e çıkarmayı hedefliyoruz. İmalat sanayi ihracatının 160 milyar dolar seviyesinin 210 milyar dolar seviyesine çıkarılması, orta yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerinin payının yüzde 40 seviyesinden yüzde 50 seviyesine çıkarılması 4 yıllık hedeflerimiz arasında.”
Kacır, Gaziantep’in Türkiye’nin üretim üslerinden biri olduğunu, bu tarz şehirlere daha fazla odaklanılması gerektiğini ifade ederek, kent sanayinin teknolojik dönüşümünü gerçekleştirmek istediklerini, bu dönüşümü gerçekleştirmenin hedeflere ulaşma anlamında katma değer oluşturacağına inandıklarını kaydetti.
Büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının sayısını arttırmak, Ar-Ge liderlik sıralamasında ilk 2 bin 500 firma arasına yenilerini dahil etmek istediklerini ifade eden Kacır, “Önümüzdeki dönem kamu desteklerini, teşviklerini, çok yaygın olarak uygulanması yerine daha seçici, daha ayrıştırıcı, özellikle siklet yükseltme potansiyeli taşıyan, ölçek arttırma potansiyeli taşıyan girişimciler, firmalar ayrıştırılarak, onlara daha odaklanmış destekler sunulması adına önemli olduğunu düşünüyoruz. ” diye konuştu.
Toplantıya, Gaziantep Valisi Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür ve akademisyenler katıldı.
AA
Türkiye yabancı DEAŞ’lıları göndermeye başladı
İçişleri Bakanlığı, tutuklu DEAŞ’lıların ülkelerine gönderilmesine başlandığını bildirdi.
İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı yaptığı açıklamada, “Sabah saatlerinde Türkiye’deki Geri Gönderme Merkezi’nde işlemleri tamamlanan ABD’li bir yabancı terörist savaşçının (YTS), Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nce Türkiye’den deport (sınır dışı) edilmesi işlemi gerçekleştirildi” dedi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Göçten sorumlu İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçen hafta açıkladığı doğrultuda bugün yabancı terörist savaşçıların iadelerine başlandığını söyledi.
Sabah itibarıyla bazı YTS’lerin geri gönderme işleminin tamamlandığını belirten Çataklı, şöyle devam etti: “Sabah saatlerinde Türkiye’deki Geri Gönderme Merkezi’nde işlemleri tamamlanan ABD’li bir YTS’nin, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nce Türkiye’den deport (sınır dışı) edilmesi işlemi gerçekleştirildi. Yine Geri Gönderme Merkezi’nde bulunan Alman uyruklu bir YTS için sınır dışı süreci işletildi, Danimarka uyruklu bir YTS ise adli süreç işletilerek gün içerisinde ülkelerine gönderilecek. Dolayısıyla bugün 3 YTS’nin ülkemizden çıkışları sağlanacak. Ayrıca geri gönderme merkezlerinde bulunan Alman uyruklu 7 YTS’nin seyahat programları yapılmış olup, 14 Kasım’da sınır dışı edilecek.”
DEVAM EDECEK
Suriye’de yakalanan İrlanda uyruklu 2 YTS’nin işlemlerinin tamamlanmak üzere olduğunu ve ülkelerine gönderileceğini aktaran Çataklı, “Suriye’de yakalanan Alman uyruklu 2 YTS’nin ise seyahat programları tamamlanarak bu hafta içerisinde sınır dışı edilmesi planlanmaktadır. Ayrıca Suriye tarafında yakalanan Fransız uyruklu 11 YTS’nin işlemleri devam etmektedir. Suriye’de yakalanan YTS’lerin uyruk tespit çalışmaları tamamlanmış olup, detaylı mülakatları yüzde 90 oranında sonuçlandırıldı ve ilgili ülkelerle temas kuruldu. Yabancı terörist savaşçıların kendi ülkelerine iade sürecine kararlılıkla devam edilecek” diye konuştu.
“Yeşil pasaport düzenlemesi bazı pazarlara girmekte kolaylık sağlayacak”
İhracat yapan firmanın temsilcilerine yeşil pasaport verilmesi için öngörülen yıllık 1 milyon dolar ihracat limit miktarı 500 bin dolara indirildi. TİM Başkanı İsmail Gülle yeşil pasaport düzenlemesinin sektörden gelen bir talep olduğunu ve alınan kararın son derece anlamlı olduğunu söyledi.
Bloomberg HT’ye konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Gülle yeşil pasaporttan 10 bin 367 firma faydalanırken düzenlemeden 17 bin 200’e yakın firmanın faydalanacağını söyledi. Gülle “firmalarımız bazı pazarlara girmekte ciddi sorunlar yaşıyordu, bu düzenleme büyük kolaylık sağlayacak. İhracatta hedef ülkelerin çoğuna vizesiz gitme imkanı sağlanacak..” şeklinde konuştu.
Gülle, dünyadaki tüm ülkelere ihracat gerçekleştirdiklerini, yeşil pasaport düzenlemesinin motive edici olduğunu ve etkilerini yakından takip edeceklerini de sözlerine ekledi.
Ekonomi basınında bugün – 11 Kasım 2019
Ekonomi basınında bugün
Gazetelerin ekonomi sayfalarında bugün öne çıkan haberlerin başlıkları
-Dünya-
*Ulu Önder Atatürk’e sevgi ve saygı seli
*Eşdeğer parça tanımında yeni umut doğdu… Dört yıl önce taslağı hazırlanan ancak sonuçlanamayan “eşdeğer parça yönetmeliği” yeniden gündeme alındı
*Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt: Türkiye’de hibrit otomobil tercihi yüzde 40’a ulaştı
*Goldman’a kredide “cinsiyet” suçlaması… Yatırım bankasının erkek-kadın ayrımı tartışılıyor
*Tekstil makinacıları üretim ve ihracat için destek istiyor
*(Gaziantep Ticaret Borsası Başkanı Tuncay Yıldırım) Beklentiler negatif etilenebilir
*VakıfBank 4. büyük oldu… Aktifleri 387 milyar TL’ye çıktı
*Meclis’te bu hafta ekonomi gündemi yoğun
*Çin’in “Bekarlar Günü”nde Türk markaları indirim yarışına girdi
*Alaattin Aktaş: Faiz yükselirken DİBS alanlar iyi para kazandı
*Serhat Gürleyen: Reflasyon senaryosunda piyasalar
*Güven Sak: DBİ’de 10 sıra daha yükseldik
*Gündüz Fındıkçıoğlu: Emperyalizm, coğrafya ve imparatorluk
*Koç’tan 9 ayda 3.3 milyar TL kar
*Grundfos, suyu herkese ulaştıracak çözüm üretiyor
-Hürriyet-
*Sevginin böylesi… Türk halkı vefatının 81’inci yılında Atatürk’e akın etti yine. Anıtkabir doldu taştı. Saat dokuzu beş geçe 81 ilde hayat durdu
*Bentley çetesi… Yurtdışından gelen servet değerindeki otomobilleri şeytani bir organizasyonla ikini el ucuz araç gibi tescil ettirip vergi kaçırdılar. 22 kişi gözaltında
*Atatürk’e sahip çıkmak lafla olmaz… Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Beştepe’de 10 Kasım töreninde konuştu
*Sahte servislere bakanlık engeli
*İşte İstanbul’un çay tarifesi… Bir bardak çayın tarifesi mekana göre 1 TL’den 25 TL’ye kadar farklılık gösteriyor
*(İstanbul havalimanları) Megakentten 88 milyon yolcu geçti
*Taşıtta 2 yılın en düşük faizi
*Tahvil faizinde düşüş sürüyor
*(Axa CEO’su Yavuz Ölken) Kaskoda küçüldük, ticaride büyüdük
*Cezaevlerinde ilaç var, eczacıya ödeme yok
*TESK: “Kira stopaj yükü esnafın üzerinden alınmalı”
-Milliyet-
*Ata’ya özlem… Atatürk ölümünün 81. yılında saygı ve özlemle anıldı. Yüzbinler Anıtkabir ve Dolmabahçe’ye akın etti
*Marka ada olacağız… KKTC Başbakanı Tatar, Milliyet’e ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde duran bir Kuzey Kıbrıs hedeflediklerini söyledi
*(Cumhurbaşkanı Erdoğan) “Sathı müdafaa yapıyoruz”
*(Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay) Türk-Kazak ticareti 10 milyar dolar olsun
*3700 bankacıya 1300 TL destek
*Sahte “yetkili servis”e “site”li çözüm
*Modada adres İstanbul
*38 bin 540 fidanla Geleceğe Nefes
*İş kalitesi sizi memnun ediyor mu?… İş kalitesi çalışanın performansı ve verimliliğiyle yakından ilişkili
*Tarımsal sulamada yapay zeka dönemi
*(Toyota) Türkiye’yi hibrit üssü haline getirdi… Türkiye’de üretimine başlanan ilk hibrit model olan C-HR, makyajlanarak satışa sunuldu
*VakıfBank’tan 9 ayda 1.5 milyar TL kar
*Ahmet Bey’in masası akıllandı… Endüstri 4.0 dönüşümünü tamamlayan Bürotime, kalite, sürat, ergonomi avantajlarını rekabetçi fiyatla harmanlayıp Avrupa’da hızlı büyümeyi hedefliyor
Gelişen ülke paraları won öncülüğünde düştü
ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin ile ek vergi tarifelerini geri almak konusunda anlaşmadıklarını açıklaması para birimlerinin düşüşünde etkili oldu.
Bloomberg Dolar Spot Endeksi 1,204.16 puanda yatay seyrederken MSCI AC Asya Pasifik Endeksi % 0.6 düşüşle 165.33’e geriledi.
Singapur’daki TD Securities Kıdemli Stratejisti Mitul Kotecha piyasaların Trump’ın açıklamaları sonrası temkinli bir başlangıç yaptığını belirterek “Güney Kore’nin ihracat rakamları gibi zayıf gelen veriler ticaret savaşlarının hala etkili olduğunu gösteriyor. Risk iştahındaki tersine dönüş Endonezya rupisi gibi yüksek betalı para birimlerini etkiliyor” yorumunu yaptı.
Çin yuanı söz konusu gelişmeyle gerilerken Güney Kore wonu 6 hafta yükseliş sonrası düşüşe geçti. Hint rupisi diğer Asya paralarını izleyerek 2. günde de düşerken Endonezya rupisi geriledi. Tayland bahtı geçen hafta yabancıların hisse senedi ve tahvil piyasasından çıkışıyla 3 haftanın en düşük seviyelerine yakın seyretti. Malezya ringiti ve Filipin pesosu da geriledi.
Tayvan doları ise 2018’de görülen en yüksek seviyelere yakın seyretti.
Hong Kong polisi protestolarda gerçek mermi kullandı
–
ANKARA (AA) – Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde polisin göstericilere gerçek mermiyle müdahalesi sonucu bir gösterici yaralandı.
South China Morning Post’un (SCMP) haberinde, vurulan göstericinin ameliyattan çıktığı, yoğun bakım ünitesinde tedavisinin devam ettiği belirtildi.
Gösterilerin sürdüğü Hong Kong’un birçok bölgesinde ana caddelerin ulaşıma kapandığı, bölgedeki metroları yöneten Hong Kong MTR’nin doğu demir yolu hattındaki raylara fırlatılan nesnelerden dolayı seferlere ara verdiği ve göstericilerin Hong Kong’un Kwai Fong bölgesinde bir treni ateşe verdiği için ulaşımda aksaklıklar olduğu kaydedildi.
Göstericiler dün de alışveriş merkezi ve metro istasyonuna zarar vermişti.
Gösterilere destek veren bazı milletvekilleri cumartesi günü gözaltına alınmış, bazıları da karakola çağrılmıştı.
Protestolarda, 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Chow Tsz-lok göstericilerle polis arasında çıkan çatışma sırasında katlı otoparktan düşerek yaralanmış ve cuma günü hayatını kaybetmişti.
– Bölgedeki protestolar
Hong Kong yönetimi, “şüphelilerin Çin ana karası, Çin’in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan’a iadesini kolaylaştıran” yasa tasarısını 3 Nisan’da parlamentoya sunmuştu.
Tasarının, Hong Kong’un özerk yönetim yapısı ve yargı bağımsızlığını zedeleyerek kenti, Çin merkezi yönetiminin güdümüne sokacağını düşünen muhalefet, haziran başında kentte büyük kitlesel protestolar başlatmıştı.
Protestoların gün geçtikçe şiddetini artırması üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, temmuzda tasarının “öldüğünü” açıklamış, gösterilerin sürmesi üzerine 4 Eylül’de tasarının geri çekileceğini duyurmuştu.
Tasarı, 23 Ekim’de resmen geri çekilmesine rağmen protestocular, “demokratik reform” talepleriyle eylemlerine devam ediyor. 3 binden fazla kişinin gözaltına alındığı protestolar, Hong Kong’un son 10 yılda ilk defa ekonomik durgunluk yaşamasına yol açtı.
AA
Gram altın 273 lira seviyelerinde
Altının gram fiyatı, önceki kapanışa göre yüzde 0,8 değer kazancıyla 272,6 lira seviyesinde seyrediyor.
Gram altın, cuma günü dolar kurundaki artışa rağmen altının ons fiyatı düşüşün etkisiyle değer kaybederek, günü yüzde 0,4 azalışla 270,4 liradan tamamladı.
Altının gramı, yeni haftaya yükselişle başlamasının ardından saat 11.00 itibarıyla yüzde 0,8 artışla 272,6 liradan işlem görüyor. Aynı dakikalarda Kapalıçarşı’da çeyrek altın 449 lira, Cumhuriyet altını da 1.833 liradan satılıyor.
Altının ons fiyatı ise şu dakikalarda önceki kapanışın yüzde 0,5 üzerinde 1.465,1 dolar seviyesinde seyrediyor.
Analistler, geçen hafta ABD ile Çin arasında devam eden ticaret görüşmelerinde anlaşmanın çok yakın olduğuna dair haberlerin altının ons fiyatını 1.456 dolar ile ağustostan bu yana en düşük seviyeye indirdiğini bildirdi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın hafta sonu yaptığı açıklamada, anlaşmanın imzalanması için ABD’nin tarifeleri indireceğine dair haberleri yalanladığını belirten analistler, bu açıklamanın ardından altının ons fiyatının yeni haftaya yükselişle başladığını kaydetti.
Analistler, bu hafta ticaret görüşmeleri, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın Kongre’deki sunumları ve Trump’ın azil sürecine ilişkin haber akışının altın fiyatları üzerinde etkili olmasının beklendiğini kaydetti.
Teknik açıdan altının ons fiyatında 1.456 doların destek, 1.475 dolar seviyesinin direnç konumunda olduğuna değinen analistler, gram altında ise 270 liranın destek olarak öne çıktığını söyledi.
İSO Türkiye İhracat İklimi Endeksi Ekim’de 50,3 oldu
Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, ekimde eylül ayına göre değişim göstermeyerek 50,3 düzeyinde gerçekleşti.
İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin ekim ayı sonuçları açıklandı.
Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilere göre, İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, ekimde bir önceki aya kıyasla değişmeyerek 50,3 oldu.
Eşik değer olan 50’nin üzerinde ölçülen endeks, Türk imalat ihracatçılarının talep koşullarında sınırlı bir iyileşmeye işaret etti. Ekim ayında ihracat iklimindeki iyileşme, eylüldeki ile aynı düzeyde ve son 6,5 yılın en düşük hızında gerçekleşti.
– Almanya ve Birleşik Krallık’ta ekonomik aktivite hafif düşüş kaydetti
Türk imalat sektörü ihracatının yaklaşık yüzde 17’sini oluşturan Almanya ve Birleşik Krallık’ta eylül ayında olduğu gibi ekimde de ekonomik aktivite hafif düşüş kaydetti. Almanya’daki zayıflıkta, üretimin sert bir şekilde düşmeye devam ettiği imalat sektörü belirleyici oldu. İtalya ve İspanya gibi diğer bazı Avrupa ülkelerinde ise ılımlı büyümenin devam ettiği gözlendi.
Güçlü ve önceki aya kıyasla daha yüksek oranda üretim artışı sağlayan Fransa görece sağlıklı bir görünüm sergilerken, bu durum kısmen imalat sanayi üretiminin büyüme bölgesine geçmesinden kaynaklandı.
Diğer ülkelerde imalat sektörünün durumu daha az umut verici oldu. Hollanda, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Avusturya’da üretim azalma kaydetti. Hollanda’da Nisan 2013’ten beri ilk kez düşüş gerçekleşirken, Polonya’daki gerileme son 10 yılın en yüksek oranında kaydedildi.
– Çin’de büyüme hızı son 6 ayın en yüksek düzeyinde
ABD’de ekonomik aktivitenin genel olarak önceki aydakine yakın düzeyde büyümesiyle ekim ayında da talep koşulları ılımlı iyileşme gösterdi. Bununla birlikte büyüme ivmesi yaklaşık son 3,5 yılın en zayıf düzeyinde kaldı.
Daha pozitif performans sergileyen ülkeler arasında ise Çin ve Rusya yer aldı. İmalat sektöründe yaklaşık son 3 yılın en güçlü üretim artışını kaydeden Çin’de büyüme hızı son 6 ayın en yüksek düzeyine ulaştı. Rusya’da ise ekonomik aktivite güçlü şekilde ve mart ayından beri gözlenen en yüksek oranda arttı.
Ekonomik aktivitedeki genişlemenin son 22 ayın en yüksek hızına ulaştığı Suudi Arabistan, talepteki artışın temel kaynağı olmaya devam etti.
Türk imalat sektörü ihracatının çok sınırlı bir bölümünü oluşturan Nijerya ve Uganda olmak üzere bazı Sahraaltı Afrika ekonomilerinde de güçlü üretim büyümesi kaydedildi.
Trump: Çin anlaşma yapmayı benden daha fazla istiyor
ABD Başkanı Donald Trump, Çin ile ticaret görüşmelerinin “çok iyi” gittiğini söyledi ve Pekin’in anlaşmayı istediğini vurgulayarak, “benim istediğimden daha fazla istiyorlar” dedi.
Trump ayrıca, ABD’nin Çin’e uyguladığı ek vergileri kaldırma yönündeki haberlerin doğru olmadığını söyledi.
Trump Cumartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Eğer doğru anlaşmayı yapmayacaksak, anlaşma yapmayacağız. Çok fazla olumlu gelişme oluyor” dedi.
Perşembe günü basında yer alan haberlerde ticaret anlaşmasının birinci aşamasının tarifelerin karşılıklı olarak geri çekileceğine dair haberler yer almıştı. Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Gao Feng müzakerecilerin görüşmeler gerçekleştirdiğini ve “ek gümrük vergilerini eş zamanlı olarak kaldırmak konusunda uzlaşıya vardıklarını” söylemişti.
Beyaz Saray Ekonomi Danışmanı Larry Kudlow ise Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Eğer ortada bir uzlaşmanın ilk aşaması varsa, tarife anlaşmaları ve taahhütler de söz konusu olacaktır” demişti.
Bununla birlikte Trump cuma günü ABD’nin henüz bir anlaşmaya varmadığını açıkca belirtti ve tüm tarifeleri kaldırmayacağını vurguladı.
Alibaba Bekarlar Günü’nde 31 milyar dolarlık satış rekorunu aştı
Çinli e-ticaret devi Alibaba, alışveriş çılgınlığının yaşandığı “Bekarlar Günü”nde yeni bir rekora imza attı. Satışlar söz konusu günde geçen yılın rekor seviyesini aştı.
Çin’den Rusya ve Arjantin’e, tahminen yarım milyar kişinin e-ticaret devinin sitesinden iPhone’dan buzdolabı ve kaju fıstığına kadar geniş bir yelpazede ürün alması bekleniyor. Şirket bu sene satışları arttırmak için ABD’li ünlü şarkıcı Taylor Swift ve Asya’nın pop ikonu G.E.M ile birlikte Şanghay’da bir televizyon programı gerçekleştirdi.
Dünyanın en büyük satış etkinliği olan bu faaliyet, Asya’nın en büyük şirketi Alibaba tarafından yıllık bir ritüele dönüştürüldü. 11 Kasım’a denk geldiği için “Çifte 11” olarak da adlandırılan bu etkinlik, yatırımcılar tarafından, ekonomik büyümenin yüzde 6’nın altına inme riski ile birlikte, Çinli tüketicilerin harcama performanslarının bir ölçütü olarak da değerlendirilyor.
Frost & Sullivan Asya Pasifik ICT Başkanı Richard Wong Bloomberg televizyonuna yaptığı değerlendirmede, “Baidu Inc. ve Tencent Holdings Ltd.’ye göre, Alibaba muhtemelen ticaret savaşını atlatarak bu sorundan daha iyi şekilde çıkacak. Harcama konusundaki mevcut duyarlılık ve güven hala nispeten yüksek” dedi.
Alibaba’nın “Bekarlar Günü” satışları geçen yıl yüzde 27 artarak 30.7 milyar dolara denk gelen 213.5 milyar yuana çıkmıştı.
(Güncellendi)
Borsa haftaya düşüşle başladı
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, açılışta yüzde 0,22 düşüşle 102.921,71 seviyesine geriledi.
Açılışta BIST 100 endeksi, 231,49 puan ve yüzde 0,22 değer kaybıyla 102.921,71 seviyesine indi. Bankacılık endeksi yüzde 0,82 değer kaybetti, holding endeksi ise yüzde 0,13 yükseldi.
Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 1,25 ile madencilik, en çok gerileyen ise bankacılık oldu.
Geçen hafta genelinde, artan küresel risk iştahı ve ABD ile diplomatik ilişkilere yönelik iyimserlikle yükseliş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, cuma günü 104.000 puanın üzerini test etmesi sonrası etkisini artıran kar satışları geriledi. Endeks, günü yüzde 0,38 azalışla 103.153,20 puandan tamamlasa da haftalık bazda yüzde 4,76 değer kazandı.
Bu hafta yoğun haber ve veri gündeminin takip edileceğini belirten analistler, çarşamba günü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye yapacağı ziyaret, ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ın Kongre’de yapacağı sunum ve ABD Başkanı Donald Trump’ın azil sürecinde kamuya açık oturumların başlayacağına dikkati çekti.
Haber akışının piyasalarda sert dalgalanmalara neden olabileceğini ifade eden analistler, BIST 100 endeksinde, 105.000 seviyesinin direnç, 102.500 ve 100.000 seviyelerinin destek konumunda olduğunu bildirdi.