Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı ekonomik reformla ilgili Ankara Ticaret Odası’ndan 6 öneri geldi. Hükümetten, devlet desteklerinde esnaf-tacir ayrımına son verilmesi, KDV sisteminde tek oranlı sisteme geçilmesi, vergi ödemelerinin tüm bankalarda yapılması ve borcunu düzenli ödeyenlere teşvik sağlanması istendi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hazırlıklarını sürdürdüğü ekonomik reformla ilgili Ankara Ticaret Odası’ndan (ATO) 6 başlıkta öneri geldi. Hükümetten devlet desteklerinde esnaf-tacir ayırımı son verilmesi, KDV sisteminde tek oranlı sisteme geçilmesi, vergi ödemelerinin kamu bankaları dışında da yapılması ve kamu borcunu düzenli ödeyen işletmeye etkin teşvik sağlanması istendi.
TEK ORANLI KDV SİSTEMİ
Hürriyet Gazetesi’nden Erdinç Çelikkan’ın aktardığı haberinde , Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) yönetimi ile bir araya gelen ATO Başkanı Gürsel Baran, yerli ürün kullanımında kamunun da öncü olması gerektiğini dile getirdi. ATO’nun önerileri şöyle sıralandı:
1) Devlet desteklerinde esnaf-tacir ayırımı sona erdirilmeli.
2) KDV sisteminde tek oranlı sisteme geçilmeli.
3) Zincir marketlerde satılacak ürünler yeniden belirlenmeli.
4) Ticari işletmeler için ruhsat planlaması yapılmalı.
5) Sigorta/vergi ödemelerinin kamu bankaları dışında da gerçekleşmesine imkan sağlanmalı.
6) Kamu borcunu düzenli ödeyen işletmeye etkin teşvik sağlanmalı.
Gürsel Baran, “Muafiyetsiz, istisnasız, tek oranlı bir KDV sistemi uygulama kolaylığı bakımından iş ortamını iyileştirecektir. Vergide tarafsızlığı sağlayarak işletmelerin rekabet gücünü artıracaktır. Kamu bankaları harici kanallardan da vergi, sigorta ödenebilme imkânı tanınmalı” diye konuştu.
ZÜCACİYEYE YOĞUN TALEP
Pandemi döneminde zücaciye, oyuncak, inşaat malzemeleri, konut, otomobil, mobilya sektörünün “pik” yaptığını belirten Baran, “Genel olarak tüccarın durumu iyi. Restoran, yurt, kafeler, turizmciler servisler, düğün salonları problemli. Oyuncakçılar yoğun talep olduğunu ellerinde mal kalmadığını söylüyor. Zücaciye sektörü ‘yorgunluktan öldük bittik, bu kadar kuyruk, talep olur mu’ diyor. Katma değerli üretim yapıp, markalarımızı güçlendirirsek Avrupa’nın tedarik merkezi olabiliriz. Hamallıktan kurtulup, katma değerli üretim yapmalıyız. Elin adamı rokfor peyniri diyor 1.5 milyar dolar gelir elde ediyor. Bizde Kars kaşarının ellide bir kalitesinde değil ama adam anlatmış. Bunların çok daha fazlası bizde var” dedi.
ŞU ANKİ FAİZ ORANLARI YÜKSEK
“Katma değerli üretim, markalaşmak, adaleti sağlamak mesela. Hukuksal anlamda ‘benim bir kuruşluk hakkım yenmez’ denilen ortamı sağlamalıyız” diyen ATO Başkanı Baran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Devlet eksiklikleri, aksaklıkları, yanlış noktaları bizden iletmemizi istiyor. İnsanlar topu taca atmamalı, insanlar tribüne oynamamalı. Herkes elini taşın altına koymalı. O zaman sorunların hepsini çözeriz. Cumhurbaşkanı, ‘önünüzdeki bürokratik engellerin tamamını kaldırıyoruz’ dedi. Ama sistem oturmadı ya da arzu ettiğimiz seviyeye gelmedi. Yerli ve milli diyoruz ama kamunun hala yabancı hayranlığı nereden geliyor? Devlet kuralı koyacak ve denetleyecek. Eğer uygulanmıyorsa kurallar, devlet affetmesin. Ödemelerini düzgün yapan insanların hepsi şu anda mağdur. Gıda enflasyonunun birçok nedeni var. Kuraklık var, dünya değişiyor. Yanlış tarım politikalarından da kaynaklı. Faizlerin kabul edilebilir rakamların üzerine çıktığı bir ortam bizi etkiledi. En önemli şey istikrarsızlık. 8.5 liraya gelmiş doların bugün halini görüyorsunuz. Bu bir taraftan bakınca iyi bir şey ama bir taraftan bakınca iyi değil ki. İthalat yaptım 8.5 liradan aldım, şimdi ben onu 7 liradan satıyorum, zarara bakın… Ya da abartılı kâr. Şu andaki ekonomi yönetimini gerçekten başarılı buluyorum. İyi işler yapacaklarına inanıyorum. Onlara güvenen insanların yüzünü ak çıkaracaklar.”