Hisseli tapuda birçok hukuki soru gündeme gelebilir. Bu soruların cevapları, Türk Medeni Kanunu’na ve ilgili diğer hukuki düzenlemelere dayanmaktadır. Miras kalan hisseli tapuya haciz konulabilir. Borçlu adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul dışında, kendisine intikal etmiş ya da etmemiş miras payına haciz konulabilir. Bu nedenle, mirasçılar arasında icralık olan bir kişi varsa, miras payına haciz konulabilir.
Paylı mülkiyet hissesi, Türk Medeni Kanunu’nun 688. maddesinin üçüncü fıkrasında açıkça belirtilen bir mal varlığıdır ve haczedilebilir. Ancak, bu madde paylı mülkiyet hissesinin taşınır, taşınmaz ya da bir alacak üzerinde olması arasında bir fark olup olmadığı hususu belirtilmemiştir.
Mirasçılardan biri icralık olduğunda, alacaklının isteği üzerine borçlunun miras hissesi üzerine haciz konulabilir. Miras hissesinin haczi ile, varsa miras konusu konut, arsa ya da dükkanın gelirleri ve mirasın paylaşımı sonucunda hisseye düşecek olan tasfiye payı haczedilmiş olur.
Hisseli tapuda pay miktarı fazla olursa, Medeni Kanun’un 697. Maddesi gereği, paydaşlıktan çıkarılma hükümleri, pay üzerinde kurulmuş olan intifa ve diğer ayni hak sahiplerine de uygulanır. Bu nedenle, bir paydaşın kendi payı üzerinde üçüncü bir kişiye sağladığı intifa, kat irtifakı gibi ayni bir hak bulunması halinde, hak sahibi üçüncü kişinin bu hakkı kullanımı mahkeme kararı ile kaldırılabilir.
Miras bırakan kişinin ölümünden sonra açılan terekede mirasçıların paylaşım yapması gerekir. Bu paylaşım sonucunda mirasçılar payları üzerinde tasarrufta bulunabilirler. Bu tasarruflardan biri de payının tamamını veya bir bölümünün herhangi bir kişiye satışıdır. Dolayısıyla miras payının kardeşe satışı da gerçekleşebilecek bir işlemdir.
Mirasçılardan biri miras kalan malların satışına karşı çıkarsa, satış gerçekleşemez. Mirasın mirasçılara intikalinden sonra mirasçıların tamamı imza atarak miras kalan malları satılabilirler. Ancak, mirasçılardan biri imza vermez ise de satış gerçekleşmez.